29 Haziran 2011 Çarşamba

Wimbledon 2011 Çeyrek Finaller

Erkekler Çeyrek finallerde tahminlerim federer - djokovic ve nadal - murray sonucuydu.
burada tek beklenilebilecek sürpriz, tsonganın federeri yorarak ve kuvvetli servisleri ile oyunlarına tutunarak kazanmasıydı.. kolay bir 1. set, ziyadesiyle yorucu bir 2. setten sonra özellikle 2-0 öne geçtiği hiçbir grand slam maçıı kaybetmeyen bir Federere karşı artık kağıt üstünde maç bitmişti.. 1. seti servis kırarak kazanan federer bundan sonra yaklaşık 25 oyunda servis kırma puanı bile göremedi, 3. set ile birlikte Tsonga ise 9 kez yakaladığı bu şansı 3 kez değerlendirip bir inanılmazı başardı.. yine şaşırtıcı şekilde 2-0 ken servis ve file ağırlıklı çim kort oyuncusuna karşı fizik ve defansif geri çizgi oyunu olan bir toprak oyuncusunu (sadece servisi kuvvetli olması + hanesinde) da karşılaştırdığımızda tartıda durum hiçbir şekilde Tsonga lehine değildi.. ama acelerde 18-17, return puanlarında 6-1 yapan Tsonga arzuladığımız servis üstünlüğünü bir şekilde aldı. Rakibinin ikinci silahı file oyunlarına ise 37/58 ile federere göre (26/42) hem daha yüksek fırsat yakalayıp hem de federerin fileye geliş yollarını tıkadı. fizik kondisyon olarak da daha yüksek olunca hikaye tenisseverler için keyfli, efsaneseverler içinse hüzünlü bitti.

djokovicin bir set arasından sonra net bir galibiyet aldığını düşünüyorum. ortadan kaybolan amerikalı erkek tenisçilerin (büyük ihtimalle geçici) yeni #1sı olacak Fish, Nadal karşısında çok sıkı başlamadı ve 2 servis kırdırdığı 1. sette set oyununda Nadalın servisini kırarak sete tutundu ama devamını getiremeyerek tekrar servisini kırdırıp seti verdi.. 2. sete de umutla ve agresif başlayan Fish son direnişinde de bitirici olamaması ve Nadalın çevirdiği inanılmaz toplar başarısız kaldı. servis oyununu bu kadar kötü kullandığı sürece Nadal maçı alır diye düşünüyorum.. Murrayde de problem beklemiyorum

sonuç nadal - murray ve djokovic - tsonga.. buradan nadal - djokovic finalini artık konusabiliriz,ama iskoç murray'i ve bir sürpriz daha görmek adına tsongayı da finalde görmek isterim.

kadınlarda 4. turdan beri maria - azarenka finalini konuştuğumuz için çeyrek finallerde sürpriz olmadı diyebiliriz. ondan önce çeyrek finaller ile ilgili ilginç notlar vermek istiyorum; 1913 den beri ilk defa top 8 avrupalılardan (ayrıca hepsi farklı ülke) oluşuyor; burada özellikle amerikalıların yokluğu öne çıkıyor... sadece Marianın bir Grand Slam şampiyonluğu (2004 Wimbledon) var.

tablonun alt ve üst kanadının favorileri rakiplerini sahadan sildi.. maria 6-1 / 6-1 (karşısında Wozniackiyi 1-0 geriden gelerek eleyen cibulkovaya karşı ) ve azarenka 6-3 / 6-1 ile hızlı bitirdiler.. karşılarına çıkacak rakiplerin belirleneceği daha ortada olabilecek maçlarda ise maçlar üç sete uzadı ve ilk setlerin galipleri lisicki ve kvitova yarı finale çıktılar.

2. turda üç # seribaşı Na Liyi eleyen Lisicki daha sonraki iki turda seri başı ile eşleşmemişti, serenayı eleyen #9 fransız bartoli karşısında aldığı ilk setin avantajı ile biraz gevşediğinde işin sonu tie breakle kaybedilen bir sete bağlandı.. ama servis forehand ve return oyunlarıyla ağırlığını koyan lisicki işi bitirdi. geçen yıl 26 # ya kadar çıkan 5 aylık sakatlığı sonrasına gerilediği 91. sıradan ilerlemeye çalışan 21 lik Lisickiyi önümüzdeki dönemde daha sık göreceğize benziyor.. Steffi Grafdan sonra Anke Huberle tutunmaya çalışan Alman tenisinin aradığı isim olabilir.. geçen seneden sonr tekrar yarı final arayan 8 numaralı seribaşı avantajı ile buraya görece kolay gelenlerden kvitovada, pironkovayı zorlanmadan ama maçı uzatarak geçti.

yarı finallerde #4 azarenka (1989) 8# kvitova (1990) denk güçlerin mücadelesi olacak ve iki sonuç da ihtimal dahilinde, 5# maria sharapova ile Lisickinin mücadelesi ise sürprize gebe.. tüm maçlarını set vermeden alan, tie breake sadece 1 kez giden, şimdiye kadarki en verimli oyununu sahaya yansıtan Maria buradan bir final çıkarmadan gitmeyecektir.

göreceğiz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder