14 Haziran 2011 Salı

GALATASARAYIMIZ cafe crown

yenilmez armadanın dönüşünün ayak seslerini son yıllarda keyifle izliyorduk, bu yıl ise zirve yaptı galatasarayımız.. gereksiz yenilgiler sonucunda son maçta Antalyaya yatarak playoffa avantajlı giren ve Beşiktaş ve Banvite acımayan GS belkide esas sınavını FB karşısında verecekti.. fakat ranciki kaybeden - zaten 5 numara ve uzun rotasyonu sıkıntılı, guardda tutkuya bağlı johnsonın elde patlamayıp patlatmasına duacı- GSnin performansı çok merak ediliyordu.. kolay değil karşısında tüm pozisyonlarda kadro olarak zengin, pota altında bizim takımın aksine ezici bir takım vardı.. teknik yönetimde en koyu fenerliler bile sanırım mahmutinin artılarının ağır bastığını kabul edecektir..

final serisinin ilk iki maçında bir varlık gösteremeyip 80 sayı barajını geçebildiği üçüncü maçındaki galibiyeti yüzleri güldüren ama shumpertı rotasyonda istediği verimde kullanamadığı bahsettiğimiz uzunları nedeniyle 4. maçı kötü bir sekilde veren galatasarayımız maça maç için değil sonraki kutlama için sinan erdeme gelen fenevlilere güzel bir cevap verdi. - son söyleyeceğimi başta söyledim :)


galatasaray için fener ile başa çıkma yolu öncelikle DEFENSE olması gerekiyordu- ki GS aslında bir savunma takımı ama bunu göremedik 4 maçta da fener 80 üstü attı.. hücum yönünde de her ne kadar fenerbahçenin boyalı alan üstünlüğü olsa da ikili oyunlarla burayı yıpratmak ve faul problemleri ile uzun rotasyonunu verimsiz hale getirmek olmalıydı.. ikili oyun deyince guardlar buna müsait ama ermalı geçiyorum andriçten bu konuda itiraf etmek gerekirse pek bir sürpriz beklemiyordum - sanırım dördüncü maçta ettiklerini telafi etmek ve sazı eline almak istedi ve bugün farkı yarattı.. pick & roll oyununa dakikalarca cevap veremeyen sphaija molalarda ne konuştu bilmiyorum..

bizim takım zaten ezer hakeme gerek yok denilen yerde bile maça atanan keseratar ve ekibi hücum fauller olsun verilen verilmeyen fauller olsun coştu coşturdu.. maçın sonundaki yorumlarda 71-70ken andrice yapılan faulü verselerdi 3 saniye hücumumuz olacaktı diyen Sphaija kadar düşünselerdi sanırım kesin verirlerdi ama o an süre bitsin diye oynattılar ve şapkadan shippi çıkarttılar..


24-19 ve 17-22 ile beraber biten ilk yarıda maça tutunan Galataearay olurken seride sürekli gördüğümüz üzere fenerin mucizevi üçlükleri, armut gibi topladığı ribaundları ve emir/ömer gibi her maç çıkan bir yıldızı ya da öte tarafta ermal/andriçin sapıtması, gereksiz zorlama üçlüklere kaçıp şut yüzdesinin düşmesi gibi bir ihtimal nedeniyle tedirgin oluyorduk. kaldı ki 53-60 öne fırladığımız son çeyrekte gelen 10-2 seri bodoslama duvara toslamamıza sebep bir kırılma anı olabilirdi.. burada skora tutunan GS yine de son 45e bir sayıda geride ve fener hücumu ile girdi.. Ukiç gibi üstat bir adam 49 saniye kala ve 1 sayı öndeyken süreyi eritmekle bu kadar meşgul olacağına içeriden bir oyunla faul aldırmaya ya da iki sayılık atmaya oynayacakken winnera hem de 3lük winnera oynayınca bir an tüyler ürperdi.. 24 ü hem iyi kullanıp hem de basketi mucizevi şekilde bulan shipp 15000 kişinin kutlama hazırlıklarına hatta ntvsporun Sampiyon fenerbahçe olarak maç bitmeden hazırladığı başlığına ağır bir tokat yapıştırdı..


başta söylediğimiz kadro kalitesi ve yıllar sonra bu sahneye yeni çıkmamız bizi yeterince tatmin etmişken bir de "sahamızda şampiyon olmak için size bir maç verdik" kalıbındaki -gerisini tenzih ediyorum- arkadaşlara güzel bir cevap oldu.. aslanlar şiimdiden gönüllerimizi bir daha fethetmişken artık "neden olmasın" diye daha yüksek sesle söylüyoruz..


GALATASARAY..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder