16 Mayıs 2011 Pazartesi

Barcelona

Barcelona aslında çok tatsız bir bahaneyle çıktığım bir seyahat ama bu şehir insanı olan bütün stresi ve sıkıntısıyla bile kucaklayıp arındıracak kadar güzel...


sanırım bütün Barcelona turları La Rambla caddesinde başlayacaktır. Gündüz ayrı güzel gece ayrı güzel bu cadde çok uzun olmamasına rağmen saatlerinizi geçirebileceğiniz bir yer. Sokak her iki yanında hediyelik eşya dükkanları ve cafe restorantlar ile dolu; sokak aralarında ise cafeler ve barlar sizi bekliyor. Hediyelik almadan önce birkaç dükkan dolaşmakta ve akşamları almakta fayda var; pazarlıksız almayın :)


Öğleden sonra başlayıp gece geç saatlere kadar adımbaşı bir sokak sanatçısının büründüğü farklı bir karakter ile fotoğraf çekilebilir, başta breakdance grupları ve ilüzyonistler olmak üzere gösteriler izleyebilirsiniz. Bul karayı al parayı tarzı kumpaslara gelmeyin benden söylemesi :=)



La Ramblanın Placa de Catalunya tarafına giderken solda kaln mutlaka uğramanız gereken bir yer Mercat de La Bouqueria.. Burada çeşit çeşit meyveler, balıklar ve çikolata şekerlemelerin renk cümbüşünü görebilirsiniz. tavsiyem çikolata kaplı fındıklar ve karşık meyve sularından denemeniz... bu arada eJdeR meyvesi - Dragonfruit/Pitaya denemeniz.


Ağzımızı tatlandırdıktan sonra Catalunya meydanında El Corte Ingles'i keşfedip alışveriş için ilk durağımızı belirlemiş oluyoruz - aman dikkat 7 katı beş altı saatte geçirme tehlikesi var.. hemen onun yanında Passeig de Gracia üzerinden Avenue Diagonale çıkabiliriz. Bu güzergah yaklaşık 5-6 kilometre ve akşınıza gelen tüm önemli markaların mağazalarını ve büyük alışveriş kompleksleriniz görebilirsiniz. meraklısı kaçırmayacaktır, Hard Rock Cafede Placa de Catalunyada - bir akşam Californian Burgerinden tadıp kalabalığa karışılmalı..

La Ramblanın deniz tarafında Mirador de Colom - Christopf Colombun heykelini görebilirsiniz. Burada heykelin dikili olduğu 60 metrelik sütuna çıkara panoromik manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Daha sonra sahildeki Port Vellde tura devam edebilriz.. L'Aquarium de Barcelona yüzlerce türden binlerce hayvanı yakından görebilir, 80 metrelik - ocenarium - cam tüp içinde balıklardan köğekbalıklarına kadar bütün türlere ir cam mesafesinde yaklaşabilirsiniz.

Mare Magnumda yemek ve alışveriş molasından sonra, IMAX sinemada 3d heyecanı yaşayıp, inanılmaz büyük ve kalabalık yat marinasının yer aldığı deniz kenarında ya da Parc de Ciutadellada dinlenirken sıraki maceralar için bir sıralama yapbilirsiniz.






Barcelona deyince ilk sırada hepimizin aklına gelmese de, şehirde en ön plandaki aktivitelerden biri büyük ispanyol mimarı Gaudinin eserlerini görmek. Casa Batllo, Casa Mila, Casa Calvet gibi yapılar şehrin önemli merkezlerinizde karşınıza çıkıyor, komikten ziyade sürrealist ve asimetrik daha teknik tanımlar olacaktır ustaya saygıda kusur etmemek adına.. bu yapılara uğramasak bile Parc Guell mutlaka gidilmesi gereken bir nokta.



Gaudinin şehre imzasını attığını La Sagrada Familiayı görünce farkediyorsunuz. Bu devasa katedral ne Köln Dom'unun korkutucu izlerini, ne Notre Domun esrarengiz havasını ne de rus benzerlerinin şaaşasını taşıyor ama çılgın Gaudinin dünyaya bakışının eğlenceli mimarisinin tüm izleriyle benzersiz ve hayran edici.. hala tamamlanmamış olması ise sanırım Barcelona turizminin bitmesi özellikle istenmeyen bir şehir efsanesi..





bir sanat uzmanı olmasak bile Gaudiden kopamıyoruz.. Parc Güell Şehre hakim el Carmel tepesinde hem Gaudinin 1900-1914 yılları arasında yıllarındaki ürünü eserlerin, hem sokak sanatçılarının müzki ve gösterilerinin hem de okyanusa kadar uzanan eşsiz Barcelona manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.






şehre hakim bir diğer tepe ise montjuic. eğlenceli ve keyifli funiküler + teleferik yolculuğu ile çıkılıyor tepeye.. tepeden aşağıya geze geze keyifli ama biraz uzun bir yolu göze alıyorsanız bileti gidiş dönüş almaya gerek yok..


17. yüzyıla uzanan kale kimi zaman şehrin koruyucusu kimi zaman ise hapishane görevi görmüş tarihi ama pek de esaslı olmayan bir kale - özellikle ülkesinde surlar ve kaleler sıradan olan bir türk için.. ama liman, port vell ve şehrin diğer kısımlarına hakim bu tepenin manzarası özellikle denize yakın olması nedeniyle harikulade.




Eğer Gaudi ile sanata doymadıysanız biraz daha ağır bir konsept ile Museu Nacional d'Art de Catalunya da Montjuicde..


Camp Nou sanırım herkesi görülecek gidilecek listesinin başınadır.. ben gidemedim gitmeyen herkesi kınarım.. Barcelona müzesindeki kupa denizinde yüzmek, Camp Nouda en üst sıraya geçip fotograf çekilmek, gaza gelip bir forma almak (80 - 100 €dan başlar - dikkat) olmazsa olmaz.. kendiniz gidebileceğiniz gibi La Rambladaki tur ofislerinden yerinizi ayırtabilirsiniz..


tabi kısa bir barcelona ziyaretine sığdıramadığım mutlaka daha onlarca şey var ama bu kadarı için bile Barcelona mutlaka ziyaret edilmeli..


Ulaşım:

Havaalanı-Şehir: Havaalanı şehre 17 km uzaklıkta bu nedenle taksi biraz tuzlu olabilir, yaklaşık 30-40 € tutacaktır. bunun yerine havaalanından direkt Placa de Catalunyaya ulaşım sağlayan Aeroport (?) otobüs hatları var ve gayet makul..

Şehiriçi: Şehiriçi ulaşım için yaygın metroağı kullanılambilir. Bir şehir haritası ve metro link haritası ile çok rahat gezebilirsiniz. 10luk biletler daha makul. Öte yandan benim gibi yürüyerek gezmeyi sevenler için yukarıdaki bölgelerin hepsi biraz tatlı yorgunluk sonucu yürüyerek gezilebilir :)


Nerede Kalınır:

Hosteller ve küçük butik otellerin hepsi sanırım vasatın üzerinde hizmet vermektedir - ne de olsa bir turizm şehri. Öte yandan ben La Rambladaki Catalonia zincir otelinde kaldım. Bütün şubelerinin belli bir seviyenin üstünde olduğu söylenebilir.


sevgilerimle


eJdeR



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder