altıncı maçın ilk çeyreğinin özeti skordaydı.. "27-32" özellikle beşinci maçtan sonra vurguladığımız dallastan bir çeyrekte 32 yenerek bu maçın kazanılamayacağıydı. NOKTA...
sözüm ona savunma takımı kimliğinde yazan bilgiler değil bunlar.. detayda ise dirkün berbat LeBronun iyi başladığı bir maçta 22-17 yakalamışlardı - dirk ve chandlera iki faul aldırılıp benche yollanırken son 2 dakikada durum nasıl 5-15 lik bir seriye dönüştü - onu izlediğim halde ben bile anlamadım.. zayıf bir alan savunmasına karşı ard arda top kayıplarına bir de son saniye LeBronun top kabı eklenince şaft kayıyordu ki Eddie houseun üçlüğü biraz ortalığı toparladı. bu Terry LeBronnda sanırım kripton etkisi yapıyor.. bir not akside geçerli gibi görünüyor- LeBronun sahada olduğu sürede 19 atan Terry o sahada yokken 9 atıyor..
ikinci çeyreğe arızalı devam etti Miami.. top kayıpları.. ve dallas benchi çılgın atmaya devam etti.. +%70.. skor da 28-40 a taşındı - ki daha alman makinesi daha çalışmıyor hatta vuruntu yapıyor.. miami mola dönüşünde katkı beklemediği isimlerden Eddie House ile toparlandı - aynen yanan birinci çeyreğin sonundaki gibi.. Wadein faulleri ve hızlı hücumla sonlanan bir top çalma ile fark beşe düştü.. acı ama LeBron kenardayken :) nowitski kaçırmaya devam ediyor (1/7) ve kralsız Miami bir iki bir üçle seriyi taçlandırıp 42-40 a getirdi - seri 14 - 0 ile geldi.. işte DEFENSE işte LETS GO HEAT.. sanırım bu maçta LeBron ve Dirk benchteyken takımlar oynayacak :=) bu noktada stevensonun başlattığı kavgadan Miami 2 Dallas bir teknikle ayrılırken saçmalığın daniskası oldu.. teknik dönüşü dengeli giden maçta farkı yaratan yine JTerry oldu - biraz da Eddie House savunmasının katkısıyla iki üçlük bir ikilik.. 51-49.. dirk 1/11 e çıkarken LeBron iki faul kaçırıyor kötü pas ve hücum tercihleri yapıyor.. neler oluyor hala anlayamıyoruz.. bu koşullarda hangisi daha kötü derken üç dakika gazozuna koşularla geçerken yine Terry attı - bu herif MVP olmalı, alman hiç alınmasın.. hangisi bu devre itibariyle üzülmeli karar veremedim - Dirksüz Dallastan %66 ile 53 yiyen Miami mi - Dirk olmadan önde tamamlayan Dallasın daha ilk yarı maçı bitirememesi mi.. devre arası biri şu adamlara - Dirk ve LeBrona bir reset atsın.. "51-53".. 14 dakikada 40 yiyen Miami 10 dakikada o da Terry sayesinde sadece 13 yedi - işte Miami bu..
ikinci yarıya Dirk atarak LeBron attırarak başlıyor.. ikinci şansları daha iyi değerlendiren Dallas oluyor ve 0-8 seri ile 56-63 da Spoelstraya mola aldırıyorlar.. final serisinde farklar bu kadar kolay açılır ve kapanır mı o da bu takımların ismine yakışır mı - ayrı bir soru.. içeriyi zorlamak konusunda kararlı olmayıp üçlük tuzağına düşen miaminin bu yüzdelerle işi çok zor.. ceza atışlarını yine yeniden değerlendiren taraf Dallas olurken Miami top kayıplarını çift haneye taşıdı.. " 67 - 72 " bu çeyrek berabere tamamlansa bile son çeyrek performansında yüz kızartıcı gruba giren miaminin maçı alması zor.. dirk ve chandlerın kenarda olduğu son 2,5 dakikada pota altını biraz daha rahat kullanan miami farkı eritirken buzzer beater kidd eddie house eşliğinde üçlüğüyle farkı açtı.. serbest atışlarda % 70e inen (15/26) - sadeece LeBron 1/4 -, ikinci şanslarda rakibine florida misafirperverliği gösteren miami son - ama gerçekten son olacak - çeyreğe kötü bir giriş yapıyor... serinin bütün son çeyreklerinde kötü hatta biçare oynayan miaminin geri gelmesi artık çok zor.. "72-81"
1,5 dakikada 5-0 seri ile başlayan miamiye bareanın yine inanılmaz bir üçlüğü ve wadein gereksiz top kaybı ile bu seriyi geri aldı.. "77 - 85" birilerinin ateşli çocuklara serinin 2-3, bunun son çeyrek olduğunu ve dirkin atacağı dakikaların yaklaştığını haber verse iyi olur... avrupada olsa dirkve chandler üç faulün üzerine beş-on dakikaya çıkardı - hala bunları attırmak için üzerlerine oynamıyor miamililer - bu da avrupa basketbolunun teorik artısı sanırım.. ilk yarıda molalarda aradığı soluğu bulan miami bu sefer wadein top kaybı lebronun alakasız şutu ile yine 12 sayı geriye düştü ve sanırım iş bitti "77 - 89".. 5,5 dakika kala çalınan topta hızlı hücumu lebrona topu vermeyerek rezil eden chalmers farkı korudu "87 - 94" chalmers hatalarına devam ederken spoelstra onu almayarak ikisinin de burası için çok toy olduklarını gösterdi.. "89 - 99" komedi perdesinin inmek bilmediği devamında 95-105 ile bitti..
son maçında rakibinin pivotu erken faul problemine giriyor lideri 9/27 ile oynuyor; ama maçı kaybediyorsan ne denilebilir ki.. hele bunu dönüm noktalarında hatalar yaparak kazanabileceğin maçı zora sokuyorsan finalde 20/33 faul atıyorsan koçun her maçta bir hata yapıyorsa daha gitmen gereken çok yol var demektir.. sorumluluk almak konusunda ismi büyük adamlar miamide eli sıcak yüreği büyük adamlar dallastaydı..
ribaund asist 39/20 - 40/19 ile kafa kafaya, top kaybı top çalma blok sayıları aynı 7/16/3 - 11/14/1 giden maçın burada olması enteresan.. daha önce belirttiğimiz gibi 100ü bulan maçlarda zaten ibre hep dallastaydı..
nowitski bile maç sonundaki yüz ifadesiyle - bu arada duyguları olduğunu anladık ilk kez - burada seriyi ilk maçta bitimelerine şampiyonluklarına inanamıyordu..
LeBron olmasaydı Dirk nedeniyle - ki zaten bugüne kadar batıda böyleydi - Dallası tutardım, miami kazansa efsane Kiddin yüzüksüz gitmesine elbette burkulurdum, şapka çıkarılması gereken defalarca San Antonionun tokadını yiyen Terry gibi Marion gibi görev adamları Chandler hep hakettiler - miamiyi çarparak almaları ise daha anlamlı ve sonuna kadar kabul etmek istemesemde sonunda itiraf ediyorum çok hakettiler..
rise Dallas Mavericks.. rise in glory..
2010-2011 NBA champion Dallas (yine Miami ile oynanan 2006 serisinden sonra ikinci final ve ilk şampiyonluk)
2010-2011 NBA Final serisi MVP Dirk Nowitski (Tony Parkerdan sonra ikinci yabancı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder