pazartesi günü yılın ilk seyahatime çıkarken aslında çok tadım yoktu.. başlangıçta sadece bizinıs uçmanın keyfi vardı.. öğleden sonra çıktığım yolculuk gece yarısına uzanıyor, ertesi gün beni iki ayrı şehirde iki deneme bekliyor, bavulumu sürükleyeceğim uzun bir yol sonunda bitecek gün daha iyisini değil daha da sıkıntılı bir ertesi günü vaadediyordu..
sanırım thy istanbul dış hatlar CIP salonunda geçirdiğim saatlerde düşündüğüm kadar sıkıcı bir başlangıç yapmayacağımı - işte o an - hissetmiştim. CIP salonu havaalanında ayrı bir dünya yaratmış, bugüne kadar klas bulduğum iş bankası lounge bir anda simitevi durumuna düştü..
tam CIPten çıkarken neslihan ve reşat hocayı gördüm.. tüm spor dallarını takip etmem ve karşıyakadan alışkanlık bir göz aşinalığı var - anlamıştım; Galatasarayın bayan voleybol takımıda havaalanındaydı. önceki hafta takım istanbulda asterix kieldrecht karşısında 3-0 lık bir galibiyet almıştı, tahminen bu hafta maç yapıalacağını biliyordum ama nasılsa işten güçten bulunup gidemem diye çok üzerinde durmamıştım..
bir dünya starı ama dünya tatlısı ve sıcakkanlı lo bianco ile çektirdiğim poz, dragan hoca ile sohbetimiz, sportif direktörümüz orkundan maçın çarşamba akşamı olduğunu öğrenmem keyfimi tavan yaptırdı.. çıkışta diğer süperler natali, eric ve funda ile de fotograf çekilip uA nın karşıladığı kafile ile dışarı çıkmak süperdi..
güzel ve olumlu iki gün sonunda işler yolunda olunca hedef artık belliydi, 95 km uzaklıktaki sporthal beveren..
açıkçası küçük bir salon ve taraftar grubu bekliyorduk, ama hem belçikalı tribünleri hem de galatasaray tribunleri doluydu; 300 ü aşkın çılgınca tezahurat eden Gs taraftarını görmek şaşırttı.. davullar salonu inletiyor bayraklar şölen yerine çevirmişti..
karşıdaki gençleri görünce beklentimiz takımın 3-0 ile süpürüp döneceği yönündeydi.. 2,5 saatlik git gel 1 saat için miydi, değerdi elbette..
maça leo, calderon, seli(me), eric, natali ve gökçenle başladık ve liberomuz birbirinden güzel fotograflarımı çeken funda.. açılan fark kapanıp set tereddüte girsede 23-25 aldı kızlarımız.. 2. sette tereddütlerimiz sıkıntıya dönüştü; rakibin hemen file üstünden ve istikrarlı attığı servislere karşılık manşet hatalarımız seti çok erken koparmalarına neden oldu, 25-14 ile biten set hem nazar boncuğu hem de bir set daha izleme fırsatı olsun diye aldık kabul ettik.. etmesine de, manşet hataları ve son toplardaki basit hatalar devam etti..zaten tüm servisler üstüne atıldığı için yıpranan ve hata yaptıkça morali bozulan selime, çaprazda ve geri alanda aldığı topları bitiremeyen, başarısız oldukça daha fazla asılıp daha da kötü vuruşlar yapan calderon, basit topları ezen eric bir an önce geri gelmeliydi.. 25-18 ve 2-1 artık kızları daha uzun görme şansından öteye taşımıştı durumu..
iyi niyetli bol tezahuratlı ama voleybol bihaberi seyirci ilk kez insiyatifi eline aldı, ve gürültü yaratmak yerine oyuna dahil oldu, kuru nakarat tezahuratı bırakıp rakip servisleri ıslıklayan takıma puanlarda coşku kayıplarda destek verdi.. büyük tecrübe nilayında ipleri eline alıp takıma enerji katmasıyla seti 18-25 alarak maçı tie breake taşıdı galatasarayımız.. yine iyi oynamasa ve basit hatalar yapsada serinkanlı olup tecrübesini ortaya koyduğu her puanı kopardı.. tie break hızlı başlayıp birden yittiği bir set oldu ve 15-12 ile maçı kaybettik..
artık sıra hala pek de anlam veremediğim golden setteydi..
golden sette farkı açtık ama yine basit hatalar nedeniyle maçı koparamadık.. yinede istikrarlı ve güvenli bir farkla ilerleyen seti 15+12 ile alarak CEV de çeyrek finale yükseldik. bu setin oyuncusu kesinlikle selimeydi.. maçta o kadar yorulan ve hata yapan bu kadar genç bir oyuncunun kısa sette 6 top öldürmesi inanılmazdı.. taraftarın ve kızlarımızın sevinci görmeye değerdi.. yorulduk sıkıldık ama sonu güzel oldu ya bu da yeter..
sahada lo bianco ve nilayla zaferi ölümsüzleştirdim :)
128 dakikalık maçın sonunda gece yarım gibi odamıza döndük, ertesi gün aynı uçakla dönüş yolunda yine beraberdik.. kızlar yorgun ama mutlu, biraz da maçı bu kadar zora soktukları için buruktular.. orkun kaptan ve koç dragan ile sohbetlerimde gözlediğim bu maçta bir direniş bekledikleri ama bu kadarını öngörmedikleriydi.
Galatasarayda basketbolla başlayan amatör sporları hatırlama ve yaşatma girişimi voleybol ile devam ediyor..tabiki fb eczacı ve vakıfın olduğu lige hızlı bir giriş beklenmemeli, neticede çok fazla hareket imkanı yok ama şube iyi çalışıyor diye düşünüyorum; imkan ve ihtimaller dahilinde yerinde transferlerle ligde Galatasarayı güzel bir yere getirecek CEV kupasındada final four oynatacak bir kadro kurulmuş; bu sene bu hedeflere ulaşma yolunda mesafe katederse - ki ediyor; hem oyuncular için tercih sebebi olacak hem de sponsorlar.. bu da ileriki dönem için daha fazla başarı şansı demek..
başkana, orkun kaptana, neslihana, dragan ve reşat hocaya başta olmak üzere teknik ekibe ve tüm kızlarımıza bu keyfi yaşattıkları için, Galatasaray ismini daha da yukarılara taşıyacaklarına inandırdıkları için teşekkürler..
bilginize:
http://www.galatasaray.org/voleybol/bayan/haber/12250.php
ERİC - ORTA - 1983
Geldiği Takım Universal Volley Modena 2011
FUNDA - LİBERO - 1983
Geldiği Takım Ankaragücü 2010
NATALİA HANİKOĞLU - SMAÇÖR - 1975
Geldiği Takım Azzerail Bakü 2011
NİLAY ÖZEK - ORTA - 1980
Geldiği Takım Ankaragücü 2011
SELİME İLYASOĞLU - SMAÇÖR - 1988
Geldiği Takım Nilüfer Belediyesi 2011
ELEONORA LO BİANCO - PASÖR - 1979
Geldiği Takım Foppapedretti Volley Bergamo
ROSİR CALDERON DİAZ - SMAÇÖR - 1984
Geldiği Takım Volero Zürih 2011
Keşke rosir calderonla resim cekınseydın :(
YanıtlaSil