13 Eylül 2011 Salı

12 adamsız Litvanya'11

uzun bir ara vermek zorunda kaldığım dönemde dünya şampiyonasının ilk iki turunu yedik bitirdik - ha keza 12 dev adam da bizi yedi bitirdi - şimdi kaymağına sıra geldi, sabırsızlıkla bekliyoruz..

ilk tur,

A ve B grubunda büyük bir sürpriz olmadı; devlerin A grubuna heyecan bize de heyezan katmak için Polonyaya mağlup olması, buna karşılık ezeli eziyet ingilizlerin kıyağı ve gasollerden pau'nun olmadığı maçta bir kıvılcım çakarak üst tura çıkmamız gidiş yolundan değil ama sonuçtan puan verdiğimiz sorulardı.. öte yandan espri yeteneğinden yoksun devlerin olduğu bu nedenle sürprizlerin olmadıüı B (cadı) kazanında fransa sırbistan ve almanya üst turu gördü.. fransa - sırbistan maçı ise seyir zevki açısından turnuvanın en iyi maçı olmaya aday, uzatmaya gitmesi ise şanstı.. italyanın nba menşeili oyuncularıyla sahalara geri dönüş sinyali vermesi ise güzeldi..
C ve D grubunda ise yüksek olmayan beklentiler amatör ruhun savaşı ile heyecana büründü.. eksik hırvatlar bir şekilde çıkar derken devşirme mccalebb ve yürüyen dağ antiçle makedonlar grubu domine etti, dalgalanan denizde boğulup gider dediğim finlandiya ise @kaankural abinin alkışları arasında tura aktı.. hazırlık maçlarında kanımızın ısındığı ukrayna ise limitlerini zorlasa da zayıf grupta averaj hesapları ile kaynayıp koltuğu Gürcülere bıraktı..

ikinci turda,

yeterince zor olmayan (!) A ve B grubunun birleşmesi ile ortaya çıkan E grubunda, grubun çok dengeli bir puan dağılımı ile başlaması tek galibiyetle bile çıkılabileceğine işaretti. gasollerin tamamlanması, litvanyanın ev sahibi avantajı düşünüldüğünde karşı gruba bariz bir üstünlük olabileceği teorisi genelde işledi.. sırbistanın dehşet attığı bir günde fransaya yenilirken gösterdiği boyalı alan zafiyeti, almanların takım oyunu ile kaman tutsun dirk atsın arasında gidip gelen stratejisi, fransanın özellikle dış şut zafiyeti A için önemli avantajlardı.. keza bu ikisi karşı gruptan gelenlere 5/6 yapıp 1. ve 3. olarak çıktılar.. kendi adımıza 2. lik hesapları yaptığım bir dönemdi, ne de olsa küllerimizden doğmuştuk, bu gazla yakar geçerdik.. ta ki boyalı alan savunması ile fransayı boğup, boğucu isabetsizliğimiz ile 68-64 kaybedene kadar (o maçta serbest atışlarımız müthişti günahını almayın).. aynı gün litvanyanın sırpları yenmesiyle, artık kaderimiz kendi elimizdeydi, bırakın almanyayı sadece sırbistanı yenmek bile daha o günden çıkışı garantilemişti.. ispanyolların sırpları ezmesi ile yukarıdaki hesabın kesinleşmesi nedeniyle sanırım, almanya maçında önde taşıdığımız bir maçı koparamadık ve ribaundlarda ezdiğimiz maçı % 35 gibi bizim için iyi bir şuta ama daha kötüsü 10/22 FT yüzünden 73-67 kaybettik - artık litvanyanında almanya maçında sürprize izin vermemesi gerekiyordu.. ne de olsa final maçı, severiz böyle heyecanı diye oturduk ekran başına, sırplarda üç maçtır mağlup kesin alıyoruz maçı.. teodosiçe rağmen bırakmadık, hep tutunduk maça hatta ısırdık - istatistiklerde farkı açtırmadık üçlük silahlarının coşmasına izin vermedik, hatta iyi attık ya tüm hatalara rağmen %40 falan.. ama.. ama.. bir olur iki olmaz dediğimiz şey oldu.. 16/29 FT attık.. üst üste iki gün % 50-55 FT atan bir takım olarak elenmek artık hakkımızdı ama yine bitmedi; 5 sn kala - ki bir ömürdür baskette - son top bizdeydi.. biz de kaldı.. öylece uçup gitti..

C ve D grubunda devam eden Balkan şampiyonasında Rus dominasyonu ve Makedonya / Finlandiya şovu devam etti. Ruslar son maçta makedonlara bazılarının yapamadığı son saniye vuruşunu yaparak lider çıkarken makedonlar 2. kör topal yunanlar 3. ihtiyar slovenya ise 4. olarak çıkıyordu..

çeyrek finaller:

ispanya - slovenya.. konuşmaya gerek yok, sloven sniperları son kurşununa kadar üçlükleri vursalar bile ispanyollar ezip gececektir..

litvanya - makedonya.. mc&antic co. evsahibi titrine karşı buraya kadar diyecektir..

fransa - yunanistan.. fransızlar çok iştahlı, boyalı alanda sirtaki yapacaklardır..

rusya - sırbistan.. işte izlenecek maç.. türkiyeden sonraki bence en iyi ve aslında en sıkıcı savunma takımı rusya.. sırpları boğacaklardır, sırpların fransa maçındaki gibi delifişek bir keselj'ye ihtiyaçları var.. devlerin olmamasının tek iyi yanı monya, mozgov, krilenko, kryapalı rus takımını zevkle izleyebileceğiz - yoksa maç dua etmekle serbest atışlar totem yapmakla geçecekti..

eJdeR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder